extended Results

• fayda (n.)
  نفع
  daha fazlası ...
• yararlanmak (v.)
  نفع
  daha fazlası ...
• yararlık (n.)
  نفع
  daha fazlası ...
• kullanma (n.)
  نفع
  daha fazlası ...
• kullanışlılık (n.)
  نفع
  daha fazlası ...
• yaramak
  نَفَعَ {[َنَفْعًا]}
  daha fazlası ...
• yararlı olmak
  نَفَعَ {[َنَفْعًا]}
  daha fazlası ...

örneklerde

• - "Kahrolsun öğretmenler". Aferin size. - "Kahrolsun öğrenemeyenler" yazacaktım.
  - "الموت للمعلمين؟" - لا ، المنتفعين!
• -Ray. Kendi insanlarından çıkar sağlayan bir mafya üyesi.
  زعيم عصابة منتفع من جماعته ؟
• Ne vergi, ne ehliyet kaydı var.
  لا توجد عقارات او منتفعات بإسمه
• Hayır, sen iğrenç fotoğraflar çeken kişisin.
  كلا انت المنتفعة من الصور القذرة
• Lehtar Dottie değilmiş!
  دوتي) ليست هي المنتفعة من التأمين)
• Sokaklarda dolanan mal özentinin tekiydin.
  مجرد شخص غبي منتفع من الشوارع
• Bundan yararlananlar da senin çocukların olacak. Sunabileceğim herşeyden.
  وسيكون طفلاك المنتفعان من كلّ ما لديّ لأقدّمه
• Sen ve ben gibi iki gerizekalının Valerie Desmond gibi kızlarla... ...çıkmaması için, daha avantajlı ve daha atılgan kişiler var.
  ... إنه يهـيل الجـوائز ... ،للمنتفعـين والانتهـازيين ... ... ويحـرم شخصـَيْن تافهـَيْن
• İşin içinde çok para var.
  هنالك الكثير من المخاطرة الكثير من المنتفعين متورطين
• İnanan bir toplum için Musa ile Fir ' avn ' ın haberinden bir parçayı , gerçek olarak sana okuyacağız :
  « نتلُوا » نقص « عليك من نبإِ » خبر « موسى وفرعون بالحق » الصدق « لقوم يؤمنون » لأجلهم لأنهم المنتفعون به .