İlgili Sonuçlar

• hapsetmek (v.)
  سجن
  daha fazlası ...
• mahpushane
  سِجْن
  daha fazlası ...
• hapse atmak
  سُجِن
  daha fazlası ...
• hapishaneyi boylamak
  سِجْن
  daha fazlası ...
• hapis
  سِجْن
  daha fazlası ...
• atmak {hapse}
  سِجْن
  daha fazlası ...
• kümes (n.)
  سجن
  daha fazlası ...
• kodes (n.)
  سجن
  daha fazlası ...
• mahpusluk (n.)
  سجن
  daha fazlası ...
• haczetmek (v.)
  سجن
  daha fazlası ...
• hapishane (n.)
  سجن
  daha fazlası ...
• cezaevi (n.)
  سجن {ج سُجُون}
  daha fazlası ...
• tutukluluk (n.)
  سجن
  daha fazlası ...
• alıkoymak (v.)
  سجن
  daha fazlası ...
• testi (n.)
  سجن
  daha fazlası ...
• ömür boyu hapis
  سَجْنٌ مُؤَبَدٌ
  daha fazlası ...
• gardiyan
  آمر السَّجْن
  daha fazlası ...
• gardiyan
  حَارسُ السَّجْن
  daha fazlası ...
• deliğe tıkmak
  سِجُن اِعُتِقَال
  daha fazlası ...
• zindan (n.)
  سجن مظلم
  daha fazlası ...
• zindan (n.)
  زنزانة في سجن
  daha fazlası ...
• tutukevini koruma
  يحرس السجن
  daha fazlası ...

örneklerde

• Bastille'de ayaklanma varmış.
  أفتحم الناس سجن الباستيل
• Hiçbir şey. Ama kardeşi, Bastille mübaşirinin kafasını... ...cep bıçağıyla kesmiş.
  لا شيء ، لكن أخوه قطع رأس قائد سجن الباستيل
• Burası onların da ülkesi.
  يتصرّفون وكأنهم اقتحموا .سجن الباستيل .هذه دولتكم أيضًا
• Ayaklanan Fransız halkı, Bastille kalesini yok ettiğinde, arşivlerinde şu ilginç kaydı buldular.
  عندما حطم المواطنون فى اضطرابات فرنسا سجن الباستيل اكتشفوا فى سجلاته هذا السجين الغامض