örneklerde
  • Baltalandım, Hank.
    (فضّ الأمر، (هانك تمّ طردي
  • Hevesini baltalama ya.
    مهلًا، لا تثبط عزيمته
  • - O eleştiri değil, baltalama girişimiydi.
    .ذلك لمْ يكن نقداً .تلك كانت وظيفة أحقاد
  • Baş başayken sor. Toplantımı baltalama.
    إسألني بعد المؤتمر , لا تنسف . إفادتي
  • Bazı rekorlar kırılmış olabilir ama seninki baltalandı!
    آسف يا أبي , بعض الأرقام القياسيه وضعت ليتم تحطيمها !ولكن رقمك القياسي وضع ليتهشم
  • Bak, öğrencilerin başına beni koyan sensin... ...o yüzden baltalama beni.
    تعزيز كل فكرة شائعة عن السائقين الآسيوين انظر، أنت الشخص الذي أوكل لي مهمة الاشراف على طلاب الطب
  • Sakın her zaman yaptığın gibi gene acayipleşip, bu işi baltalama.
    لا تفزعي وتفسدي الأمر كما تفعلين دوماً
  • Bu eziği bir kazanana çevirdiğimde ise... ...baltalanmış olmak istemiyorum.
    وعندما احول هذا الخاسر الى رابح لا استطيع ان ان اكون عاجزا لا استطيع
  • Oh! bıçkıhanede görüşürüz, çünkü az önce baltalandın (Axed).
    ،أراكِ في المنشرة ! لأنكِ للتو نُشِرتي
  • Bize yapacaklarınızdan... ...ve halka karışma hareketini baltalama planlarınızdan bahsetti... ...ve şu anda serbest bırakılmış durumda.
    عن خططك لتقويض الحركة التيارية وهو الآن يرحل من هنا حرا بينما نحن نتحدث