örneklerde
  • Vefasızlık cezayla.
    وخيانة بانتقام
  • Nice yaşama zaten vefasızlık ettin.
    خيانتك قد كلفت كثيرا من الأرواح
  • Para dışında vefasızlık en büyük ayrılma nedeni.
    أظن غير المال تكون الخيانة هي أكبر سبب لانفصال الناس عن بعضهم
  • Sanırım arkadaşlarım bu vefasızlığınızın asıl sebebini öğrenmeyi hak ettiler.
    أعتقد انه من حق أصدقاءنا أن يعرفوا بأمر خيانتك
  • Hayır, hiçbir zaman sana yada annene vefasızlık yapamam.
    أنا لا يُمكنُ أَنْ اخونَ أمِّكَ
  • Böyle vefasızlık ettikleri için, kafaları omuzlarından ayrılsa yeridir.
    لربما تسقط رؤوسهم من آكتافهم
  • Vefasızlık değildi, sanırım sadece herşeyin normal görünmesini istiyordu. Ama hiçbir şey normal değildi.
    لا ألومه على ذلك ؟ في الحقيقة لم يكن خجلا منا بل كان يحبنا , لكنها أماني مكبوتة في قلبه لقد أراد حياة طبيعية , لكن لم يكن شيئا كذلك في الحقيقة
  • Yani, onlara değerlerinin yarısına mal olacak dört at kazandırmanız durumunda onlar da satış sonrası size ekstra komisyon vereceklerdi, bu sadece vefasızlık değil. dolandırıcılık.
    لهذا إذا رتبتَ لهم صفقة بإعطائهم أربعة خيول بنصف السعر سيدفعون لك, بالإضافة إلى مشاركتهم .في أي شيء يقومون به