New: Verb conjugations - all tenses, all adjective , plural forms; accusative, dative and genitive, optimized search with word stem.
örneklerde
-
Yatıştırmak: Dindirmek, iyi hissettirmek.يُرضى: معناها أن يُهدّىء وأن يُشعر أحدهم بشعور أفضل
-
- Krakerler? - Midemi yatıştırmak için.بسكويت هش؟ - إن معدتي مضطربة قليلاً -
-
Sinirlerini yatıştırmak için.لتهدئة التوتر
-
Paniği yatıştırmak için.لبثّ الطمأنينة
-
Kaybedenleri yatıştırmak için zırvalık.انها مجرد أفعال لاسترضاء أنصار الشفافية
-
Bilirsin, sinirlerini yatıştırmak için.,ـ في الطريق إلى هنا تعلمين , لتهدئة الاعصاب . ـ حسنا
-
Kadını yatıştırmak zorunda kaldık.لقد إضطررنا لتخديرها في ،موقع الحادث
-
Öfkesini yatıştırmak için.لتهدية غضبه
-
Kadimleri yatıştırmak, bizim görevimiz."مهمتنا هي أن نخدم "القدماء
-
Zavallı anneni yatıştırmak için.حتى تطمئن أمكِ المسكينة