örneklerde
  • Uyuşmak, kıpırdayamamak.
    مخدرة ومثبتة
  • Beynimiz uyuşmaktan uzak.
    نحن ذاهبون لصداع أدمغتنا
  • "Tamamen uyuşmaktan memnunmuşum."
    "لقد اصبحت عديم المبالاه"
  • - Paylaşmak, uyuşmak... ...tek eşlilik gibisi yokmuş.
    لا ، لكن يوجد حانة مفتوحة
  • - Paylaşmak, uyuşmak... ...tek eşlilik gibisi yokmuş.
    أريد... سكوتر!
  • - Paylaşmak, uyuşmak... ...tek eşlilik gibisi yokmuş. - Sus, sus, sus.
    أن تكون مع فتاة واحدة ، لا شيء أفضل من هذا - .. اصمت ، اصمت ، اصمت -
  • Olay mahallinden alınan O negatif kan sanık... ...Lianetti'nin gömleğindeki kanla uyuşmaktadır.
    "...تطابق العيّنة المأخوذة من" "(قميص (ليونيتي"
  • Kayıp Kitapta yer alan astrolojik sembollere dahi... ...uyuşmakta gibi görünüyor, sanki yakında gerçekleşecek... ...değişimin gizlenmiş ipuçları gibi.
    حتى الرموز الفلكية الموجودة في كتابه المفقود يبدو أنها تتزامن كأدلة مخفية تُشير إلى التغيير الوشيك
  • Kayıp Kitapta yer alan astrolojik sembollere dahi... ...uyuşmakta gibi görünüyor, sanki yakında gerçekleşecek... ...değişimin gizlenmiş ipuçları gibi.
    تُشير إلى التغيير الوشيك المثير للإهتمام في الصورة الثانية هو الرجل ذي القوس