turc-arabe
    ...
    elinden bir şey gelmemek
    عَجْز
    Résultats connexes
    az bir şey
    مقْدَارٌ ضَئيلٌ
    bir şey anlamdım
    لم افهم شيء
    hiç bir şey
    لا شيء
    bir şey değil
    لاَ بَأس
    bir şey değil
    عَفْواً
    bir varmış bir yokmuş
    ذات مرة
    elinden gelmek
    في مَقْدْورهِ
    elinden kurtulmak
    اَفْلَت منْ يدِهِ
    elinden kaçırmak
    فاتته الفُرْصَة
    elinden geleni yapmak
    بَذَلَ مَا في مَقْدْورهِ
    elinden geleni yapmak
    بذل النفس والنفيس
    şey (n.)
    شيء {ج أشياء}
    şey (n.)
    حاجة
    şey (n.)
    أمر
    şey (n.)
    حالة
    şey (n.)
    فكرة
    şey (n.)
    مسألة
    şey (n.)
    غرض
    aynı şey
    نَفْسُ الشيء
    aynı şey
    لاَ يفَرْق
    her şey
    كُلّ شيء
    bir (adj.)
    أعزب
    on bir
    احدي عشر
    bir (adj.)
    واحد
    bir (adj.)
    وحيد
    bir (adj.)
    مفرد
    bir (adj.)
    يتيم
    bir
    واحد
    bir an
    لَحْظَة