Turkish-Arabic
    ...
    bir şey değil
    عَفْواً
    bir şey değil
    لاَ بَأس
    related Results
    az bir şey
    مقْدَارٌ ضَئيلٌ
    bir şey anlamdım
    لم افهم شيء
    hiç bir şey
    لا شيء
    elinden bir şey gelmemek
    عَجْز
    bir varmış bir yokmuş
    ذات مرة
    değil
    طاحونة {ج طَوَاحين}
    umurumda değil
    لاَ اُبَالِى
    şaka değil
    ليْس بمُمازحَة
    şaka değil
    ليْس بِهَزل
    dün değil evvelsi gün
    أول الأمس
    şey (n.)
    حاجة
    şey (n.)
    غرض
    şey (n.)
    أمر
    şey (n.)
    حالة
    şey (n.)
    فكرة
    şey (n.)
    مسألة
    şey (n.)
    شيء {ج أشياء}
    her şey
    كُلّ شيء
    aynı şey
    نَفْسُ الشيء
    aynı şey
    لاَ يفَرْق
    bir an
    لَحْظَة
    on bir
    احدي عشر
    bir
    واحد
    bir (adj.)
    أعزب
    bir (adj.)
    وحيد
    bir (adj.)
    واحد
    bir (adj.)
    مفرد
    bir (adj.)
    يتيم