esempi

• Evet. Göçüğü hallettim.
  أزلت الإنبعاج
• Göçük gitmiş.
  لقد أصلحت الإنبعاج ؟ - أجل -
• Arabanın içine ettim.
  لقد تسببت فى انبعاجها
• Bir çentik, sivilce kadar falan.
  انبعاج ، طعجة صغيرة
• Bu fıçıda göçükler vardı, Apoo.
  "(هذا البرميل فيه إنبعاج، (ابو"
• Bir iz, bir çizik olursa, sen öldün.
  .إنبعاج واحد, خدش واحد, وستموت
• Birkaç ezik için 300 dolar mı?
  300 دولار من أجل إنبعاجين؟
• Nasıl anladın? Gün gibi aşikar. Baba kim olduğunu da biliyorum...
  ثمّة انبعاج صغير عليها هنا
• -Onu böyle görmeye alışmalısın...
  لقد أصلحتِ ذلك الإنبعاج - نعم -
• Sadece şurasında ufak bir iz var.
  ثمّة إنبعاج صغير عليها هنا