Risultati Correlati

• politika (n.)
  الأمور السياسية
  altro ...
• nöbetçi mahkeme
  قضاء الأمور المستعجلة
  altro ...
• acil işleri yürütme
  إجراء الأمور المستعجلة
  altro ...
• dizmek (v.)
  سوى
  altro ...
• başka (adj.)
  سوى
  altro ...
• ki (adv.)
  سوى
  altro ...
• muntazam (adj.)
  سوي
  altro ...
• çözmek (v.)
  سوى
  altro ...
• doğrultmak (v.)
  سوى
  altro ...
• eşitlemek (v.)
  سوى
  altro ...
• doğrulmak (v.)
  سوى
  altro ...
• düzleştirmek (v.)
  سوى
  altro ...
• beraber (adv.)
  سوي
  altro ...
• dışında
  سِوى
  altro ...
• gayri
  سِوَى
  altro ...
• normal
  سَوِىّ
  altro ...
• normal (adj.)
  سوي
  altro ...
• düzelmek (v.)
  سوى
  altro ...
• bar (adv.)
  سوى
  altro ...
• ayarlamak (v.)
  سوى
  altro ...
• yönetmek (v.)
  سوى
  altro ...
• birlikte (adv.)
  سوي
  altro ...
• olağan (adj.)
  سوي
  altro ...
• halletmek (v.)
  سوى
  altro ...
• düzeltmek (v.)
  سوى
  altro ...
• düzenlemek (v.)
  سوى
  altro ...
• uygulamak (v.)
  سوى
  altro ...
• düzenli (adj.)
  سوي
  altro ...
• tesviye etmek
  سَوَّى {[ِ تَسْوِيَة]}
  altro ...
• anormal (adj.)
  غير سوي
  altro ...

esempi

• Bugün, Dunder Mifflin'de iş dışında hiçbir şey konuşmayacağım.
  لن أتناقش معك في أي "شئ سوى أمور "داندر ميفلين
• Bana saldırdığın için pişman mısın hödük? Dur.
  لن أتناقش معك في أي "شئ سوى أمور "داندر ميفلين
• Bugün, Dunder Mifflin'de iş dışında hiçbir şey konuşmayacağım. Tamamdır.
  لن أتناقش معك في أي "شئ سوى أمور "داندر ميفلين
• Onlar sadece sonuca bakıyor.
  ،إنهم لا يرون سوى ظاهر الأمور
• Bu sadece bir başlangıç.
  .إننا لم نصل سوى لظاهر الأمور
• Birleştirelim... Lastik izleri, şu şikayetler...
  ضع الأمور سوية.. آثار الإطارات
• Her şeyi doğru düzgün anlattı.
  تكلم عن كل الأمور السويّة
• Sizi hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm ama... ...yıllardır görüşmelerimiz yatırımcıların beklentileri ile ilgili.
  يؤسفني تخييب رجائك لكن لسنوات ونحن لا نتناقش سوى أمور العمل
• O halde söyle sekreterine gelen aramaları bekletsin, çabucak dönersin.
  إليك ما ستفعله : سوي الأمور مع سكرتيرتك و تملص أنت بسرعة معنا
• Böylece Sue ipleri eline aldı... ...Fletcher'ı suratından vurarak öldürdü... ...kimlik tespitini imkansız kıldı..
  تأخذ (سو) الأمور إلى أمورها الخاصة (تقتل (فليتشير تضربه في وجهه الهوية مستحيلة التعرف