esempi
  • -Yıldırmak mı?
    - تخيفني؟ - هل ذلك هو الجانب السلبي ...
  • Nina, bu yıldırmaktır, açık seçik belli.
    نعم أعلم ذلك ولم تعجبني أيضاً
  • Onları yıldırmak için elimden geleni yapıyorum.
    .أفعل ما بوسعي لكي لا أشجعهم
  • Bunu seni yıldırmak için söylemiyorum. Burada senin avukatın oluyorum.
    أنا لا أقول هذا لأخيفك أنا أدافع عنك هنا
  • Düşmanı korkutmak ve yıldırmak için yapılan sistemli bir planın parçasıydılar.
    بل أصبحت جزء من خطة منظمة لإرهاب وتحطيم معنويات العدو
  • Süveyş Kanalı, İngiltere'yi yıldırmak için Almanya'ya nadir bir fırsat sunuyordu.
    كانت (قناة السويس) تشكل فرصة نادرة ..للألمان لمضايقة الإمبراطورية البريطانية
  • Kimliğimi, beni öldürmekten veya işkence etmekten yıldırmak için gösterdim.
    لقد أريتكَ بطاقة هويّتي كي أثنيك عن قتلي أو تعذيبي أو ما شابه
  • Bir Mord'Sith'i yıldırmak için birkaç taştan fazlası gerekir.
    يطلب الكثير من الأحجار ، لتحطيم ."واحدة من الـ"مورد-سيث
  • Yeraltı Dünyası'nın yaratıkları olan... ...Uşaklar, Yaşayanları yıldırmak için... ...ölümden döndüler.
    ، المخلوقات من العالم السفليّ .جالبين الشقاء" العائدين من الموت" .لإرهاب الأحياء
  • Efendim. ...mürettebatı zorlamakla, yıldırmak arasında fark vardır. Radarda hareket var.
    انه شي واحد لدفع الطاقم .. اخر الشي التفكير باذلالهم