sürmek {tarım}
حَرَثَ {[ُ حَرْثاً]}
esempi
  • Sürmek istiyorum.
    أريد أن أقود
  • Sürmek zorunda.
    يجب أن يحرث
  • Ve sürmekle araba sürmekten bahsediyorum.
    .وبالقيادة أعني قيادة سيارة فحسب
  • Buna "top sürmek" deniyor, "araba sürmek değil"! "Top sürmek!"
    اسمها تنطيط الكرة لا الجري بها تنطيط الكرة
  • Sürmek istiyorum. Sürmek mi? Beni deli ediyorsun.
    اريد القيادة- انك تدفعنى للجنون هيا بنا-
  • İzini sürmek imkansız olacak.
    سيكون من المستحيل العثور عليه
  • Satışın izini sürmek imkansız.
    ويمكن شراؤها برخصة سيارة!
  • Satışın izini sürmek imkansız.
    شائعة الاستعمال، لا يمكن تعقبها
  • Satışın izini sürmek imkansız.
    سهلة التعقب
  • Satışın izini sürmek imkansız.
    سلعه شائعة كثيرا لاقتفاء مصدرها