صَنْدَلٌ {ج صَنَادِل}
esempi
  • Sandalet. Sandaletimi.
    انه صندل
  • Sandalet giyiyor.
    .فهو يرتدي الصندل
  • Sandalet giyiyorum.
    أنا ارتدى صندل
  • Sandaletti onlar.
    !كانتْ من موضةٍ قديمة
  • Sandaletler çıktı.
    لقد وقع مني الصندل
  • Ben hala sandaletleriyle uğraşıyorum.
    ما زلت أعمل على الصنادل
  • Kalabalığa karıştılar. Sandalet giydiler.
    لقد اندمجوا تماماً في الأمر.
  • Eflatun sandaletimi giydim.
    ... حسناً لقد إقتحمت سداداتي الإرجوانيّة
  • Zoidberg'in sandaletleri gibi!
    مثل صندل زويدبرج !
  • Sandaletlerin "lezbiyenim" diye bağırıyor.
    انتي تملكين الصندل للأمر