New: Verb conjugations - all tenses, all adjective , plural forms; accusative, dative and genitive, optimized search with word stem.
esempi
-
Doğru ama kendilerini tutmak zorundalar.لا..ولكن في الوقت الحالي عليهم أن يبقوا محافظين على السرية
-
Öyleyse sanırım kendimi tutmak zorunda değilim.. اعتقـــــد انه لا يجب على ان اتـــردد ؟
-
Ağlamayı bırakıp kendimi tutmak için dudaklarımı ısırdım.فتوقّفت عن البكاء ....وبدأت بقضمِ شفتاي
-
Herkesin içinde olacağından kendimizi tutmak zorunda kalacağız.لذا سنكون مضطرين لكبح أنفسنا
-
Kendimi tutmak için sandalyemi başka yöne çevirdim.حسناً، أعتقد أن (تشارلي) على علم
-
Kendimizi tutmak zorunda kalmazsak, kolay olacak.سيكون هذا سهلاً إن لم نتهاون معهم
-
- Kendinizi tutmak zorundasınız. - Yeterince pratiğimiz var.سيكون عليكم التحكم بأنفسكم - حسناً، لقد تدربنا بما يكفي -
-
Kendini yas tutmaktan alıkoyuyorsun., أنت تمنع نفسك مِن النحيب عليهم
-
Kendimizi formda tutmak için.لإبقاء أنفسنا يقظين
-
Kendini tutmak konusunda aşırı kararlısın değil mi? Nasıl yapıyorsun?أنتِ ملتزمة حقاً بمنع إنفعالكِ ما الخطب في ذلك؟