esempi
  • Onlarla derse girmek istiyorum!
    وأيضا أريد أن أحضر معهم دروسا
  • Kovmuyorsanız derse girmek istiyorum.
    خلاف ذلك ، فإنّ لدي صف أريد تدريسه
  • - Doktor Gallagher. Derse girmek üzereydim.
    دكتور (غالاغر) ، إنني على وشك بدء الدرس
  • Annen yarım saat sonra derse girmek zorunda.
    ماما يجب أن تذهب للدرس خلال نصف ساعة
  • -Yani eğer başı dertte değilse büyük bir derde girmek üzere.
    اعني انه قد يكون في مشكله ام سيكون هو المشكله ؟
  • -Yani eğer başı dertte değilse büyük bir derde girmek üzere.
    اعني انه قد يكون في مشكله ام سيكون في المشكله ؟
  • Galiba, başı derde girmek üzere ve onu bulmam gerek.
    هلّ بالإمكان تتبع هاتفه الخلوي؟
  • İçeri girmek derken?
    ماذا تقصد ، كيف وصلتم لهناك؟
  • Kendim için düşünmek yerine algoritma modifiye etmeyi... ...öğretmeye çalışan bir derse girmek istemiyorum.
    لا أريد أن أجلس في محاظرة تعلمني كيف أعدل المعادلات بدلاً من التفكير بنفسي
  • Dostum, bütün bunlardan dolayı derde girmek istemiyorum. Bu yanlış şeyleri yapıyorsun... ve ben de buradayım. Benim de yaptığımı düşünecekler.
    ماذا تظن أنني فاعلاً؟ أنا أقوم بذلك طوال الوقت وكأنني لم أقم به على الإطلاق