esempi
  • Benim urganım, senin boynun.
    أنفي ، عنقك
  • -Biraz urgan ve bir tabure olabilir.
    حبل ومقعد مُحلحل؟
  • Biraz eski urgan, Noel ağacı, gitar?
    قطعة من حبل قديم، شجرة عيد ميلاد، جيتار
  • Sanki bazen arkadaşlarım... ...boğazımın etrafındaki urgan gibiler.
    ...أحيانا يصبح أصدقائي مثل أنشوطة حول رقبتي، أتدرك ما أقصده؟
  • Ama bunların kapüşonu ve urganı yok."
    هذه ضائقة كبيرة امامنا
  • Eşi de boynunda bükülmüş urgan olarak , o ateşe odun taşıyacak .
    « وامرأته » عطف على ضمير يصلى سوغه الفصل بالمفعول وصفته وهي أم جميل « حمالة » بالرفع والنصب « الحطب » الشوك والسعدان تلقيه في طريق النبي صلى الله عليه وسلم .
  • Eşi de boynunda bükülmüş urgan olarak , o ateşe odun taşıyacak .
    « في جيدها » عنقها « حبل من مسد » أي ليف وهذه الجملة حال من حمالة الحطب الذي هو نعت لامرأته أو خبر مبتدأ مقدر .
  • Eşi de boynunda bükülmüş urgan olarak , o ateşe odun taşıyacak .
    سيدخل نارًا متأججة ، هو وامرأته التي كانت تحمل الشوك ، فتطرحه في طريق النبي صلى الله عليه وسلم ؛ لأذيَّته .
  • Eşi de boynunda bükülmüş urgan olarak , o ateşe odun taşıyacak .
    في عنقها حبل محكم الفَتْلِ مِن ليف شديد خشن ، تُرْفَع به في نار جهنم ، ثم تُرْمى إلى أسفلها .
  • Ewing'e olduğu gibi, yaşam kargaşası... yağlı urgan misali boynuma dolanıyor.
    وبالنسبة لـ(إونج) حبل المشنقة .أصبح مُعلق