extended Results

• toplama (n.)
  جمع
  plus ...
• çoğul (n.) , {Lang.}
  جمع {ج جُمُوع}، {لغة}
  plus ...
• grup (n.)
  جمع
  plus ...
• toplantı (n.)
  جمع
  plus ...
• toplamak (v.)
  جمع {[َ جَمْعًا]}
  plus ...
• ilave (n.)
  جمع
  plus ...
• ordu (n.)
  جمع
  plus ...
• cemaat (n.)
  جمع
  plus ...
• koleksiyon (n.)
  جمع
  plus ...
• kolektif (adj.)
  جمعي
  plus ...
• tahsilat
  جَمْع
  plus ...
• ek (adj.)
  جمعي
  plus ...
• katma (n.)
  جمع
  plus ...
• bileşim (n.)
  جمع
  plus ...
• birleştirme (n.)
  جمع
  plus ...
• toplanmak (v.)
  جمع
  plus ...
• yığılmak (v.)
  جمع
  plus ...
• küme (n.)
  جمع
  plus ...
• toplu (adj.)
  جمعي
  plus ...
• montaj (n.)
  جمع
  plus ...
• ortaklaşa (adj.)
  جمعي
  plus ...
• derleme (n.)
  جمع
  plus ...
• somutlaştırmak (v.)
  جمع
  plus ...
• tahrir (n.)
  جمع
  plus ...
• oluşturmak (v.)
  جمع
  plus ...
• derlemek (v.)
  جمع
  plus ...
• biriktirmek (v.)
  جمع
  plus ...
• terkip (n.)
  جمع
  plus ...
• toparlamak (v.)
  جمع {[َ جَمْعًا]}
  plus ...
• birikmek (v.)
  جمع
  plus ...

les exemples

• Dukeman, onları topla!
  دوكمان" جمعهم"
• On bir.
  ( جمعهم ( 11
• Burada birleştiremez misiniz?
  ألا يمكنك جمعهم الآن؟
• Rajan Bandy... Bandiopad...
  جمعهـم سويـًا هـو بالتأكيـد
• - Kaç kişiler?
  و كم يبلُغُ جمعهم ؟
• Buraya hemen hemen 3-4 günlük mesafedeler. - Kaç kişiler?
  و كم يبلُغُ جمعهم ؟
• "Onları bir yere topladı ve o yere Kıyamet adını verdi."
  جمعهم سوية لمكان يسمّى"
• - Travis onları bir araya getirdi.
  (لقد جمعهم (ترافيس
• Şunlara bak, hepsi solmuş.
  إنظر لهم ،جمعهم ماتوا
• Eğer Bay Harriman isterse kalır.
  إلا لو جمعهم السيد (هاريمان)ِ