Résultats connexes

• çıkış (n.)
  موت
  plus ...
• dünyaya gözlerini kapamak
  مَوْت
  plus ...
• telef (n.)
  موت
  plus ...
• dinlenme (n.)
  موت
  plus ...
• ecel (n.)
  موت
  plus ...
• öldürmek (v.)
  موت
  plus ...
• ölüm (n.)
  موت
  plus ...
• vefat (n.)
  موت
  plus ...
• gebermek
  مَوْت
  plus ...
• öldü
  حضره الموت
  plus ...
• ölüm geldi
  حضره الموت
  plus ...
• gümlemek
  اَلْمَوْتُ فَجْأَةً
  plus ...
• ölüm sıkıntısı
  سكرة الموت
  plus ...
• ecel
  وَقْتُ الْموْت
  plus ...
• ahret
  مَا بَعْدَ المَوْت
  plus ...
• açlık (n.)
  الموت جوعا
  plus ...
• ölüm döşeğinde
  اَلْكَوْنُ في فِرَاشِ المَوْتِ
  plus ...
• açlıktan ölmek
  مَوْت بِسبَبَ الجُوع
  plus ...
• önel (n.)
  تأريخي خط الموت للسجناء
  plus ...
• ölümü göze almak
  اَخَذُ المَوْتِ بِعَيْنِ الاِعْتِبَار
  plus ...

les exemples

• Ölüm amma da sürprizlerle doluymuş.
  الموت مليء بالمفاجآت، اليس كذلك؟
• Tamam, demek istediğim şeyin, ki demek istediğim bir şey var, sürprizlerle ilgisi yok, veya ölümle veya davalarla veya cerrahlarla da ilgisi yok.
  , حسناً , في الحقيقة مقصدي , لديّ واحد ليس لها علاقة بالمفاجآت أو الموت أو القضايا أو حتى الجراحين