les exemples

• Bu kadar sıkılmıyorlar.
  وهم لا يملّون
• İnsanlar dava hakkında yeterince bilgi sahibi değil.
  الناس لا يملون من هذه القضية
• "Yani, bana yapacağım şeyleri söyleyen bir ses değil."
  أعني، إنه لا يملي علي أي شئ
• Chuck Bass, sana ödevlerini gönderiyor olamaz. Baba telefonumu alamazsın.
  تشاك باس) لا يملي عليك) واجباتك المدرسية
• Yani bu ses, bana bir şey yapmamı söylemiyor.
  أعني، إنه لا يملي علي أي شئ
• Baba telefonumu alamazsın.
  تشاك باس) لا يملي عليك) واجباتك المدرسية
• Gemi bilgisayarı şunu yazdı: "Kış Uykusunun Sonu."
  الحاسب الذي لا يمل حدد نهاية السبات
• - Sen de kimsin? - Bu şaka hiç eskimiyor.
  مَن تكون؟ - أترى؟ لا يُملّ من ذلك -
• Bu hiç eskimiyor. İspanyolca söylesene.
  لا يُمَلّ من هذه أبداً قلها بالإسبانية
• Bir erkek kadına ne yapacağını söylemez. O kendine söyler.
  .لا يملي الرجل على المرأة أفعالها فالقرار لها