Norman birkaç kelime edebilme şansını bulabilirsem yapabileceklerini söyledi.
نورمان) إشترط عليهم إلقائي بعض الكلمات)
Bu çok açık bir şart.
قال: "سأعطيكم هذه الأرض ولكنى أشترط عليكم
Ona on adamın gücünü vermemi istemişti.
اشترط مني ان اعطيه قوة عشرة رجال
Conrad yalnızca evlilik şart koşmuş, başarılı bir evlilik şart koşmamış.
،اشترط (كونراد) الزواج فحسب .وليس الزواج الناجح
Acele etmeyin. Artık tek seçeneği cezayı uygulamaktır.
لاداعى للعجلة لن ينل سوى الجزاء الذى اشترطه
Sadece cezasını alacak.
لاداعى للعجلة لن ينل سوى الجزاء الذى اشترطه
- Özel bir şey değil. - İşte burası.
لا أشترط شيئاً خاصاً- هذه هي ، أخرج يا أحمق-
Dedi ki, "Size toprak veriyorum, ama bir şartla.. çok açık bir şart... kutsallığın yüce seviyesinde olmak." çok net görülüyor ki biz ordan gönderildik. temelde söylediğiniz şu, yahudi halkı israil topraklarını haketmek için... yeterince kutsal olamadı.
قال: "سأعطيكم هذه الأرض ولكنى أشترط عليكم أشترط عليكم بكل وضوح "أن تكونوا على درجة معيّنة من التديّن وسترى بوضوح اننا قد أُخرجنا من هذه الأرض