Teğmenim, olası görgü tanıklarının ifadelerini alma yetkim var.
لدي الحقفىعمل مقابلة
Artık, nükleer geliştirmelerde benim de söz hakkım var.
الآن، لدي الحقفيعمل التطويرِ النوويِ
Yani bunu yapmakta haklı olduğunu düşünüyorsunuz.
و تعتقد أن لديه الحقفىعمل ذلك
Benimle ilgili şeyleri karıştırmaya hakkın yok.
ليس لديك الحقفي فتح دُرج عملي
Herkes olaya bir katkısı olsun istiyor.
حاجات كُلّ شخصِ فيالعملِ، الحقّ، فرانك؟
Haklıydınız. Bir zombi gibiyim. İşimde, Alex'leyken.
...كنتما على حقّ. أنا زومبي .(فيعملي، و مع (آليكس
Evet, şiddetle çalışma hakkı mevzuatını destekliyorum.
بلى,أنا أؤيد بشدة .تشريع حقالعملفي البلاد
Böyle bir anda, işyerimde ortaya çıkmaya hakkınız yok.
ليس لكم الحقفي القدوم إلى عملي فجأة هكذا
Reform vaatleri, üniversitelerde tekrar huzur ortamının oluşmasını sağlıyor... ...ve parlamento harici muhalefetin de ...demokratik ortamda yer alabilmesine olanak veriyor.
ووعد بقيامه بالاصلاح وإحلال السلام في الجامعات وإعطاء المعارضين من خارج البرلمان الحقفي الدخول فيالعملية الديمقراطية