les exemples
  • Duruşmaya gitmemenizi tavsiye etmek zorundayım.
    (باتريك) كان سيقترف فضيحة -
  • Kapalı tabut tavsiye etmek zorunda kaldım.
    أنا كان لا بُدَّ أنْ أَوصي بتابوت مغَلقَ.
  • Bu sebeple kendisi beni içtenlikle tavsiye etmektedir.
    التي تشيد بسخاء لي
  • İhtiyatlı olmamız gerektiğini tavsiye etmek durumundayım.
    هل أستطيع النصح بأخذ بالحذر؟
  • Devlete, sizin bakımınıza... ...verilmesini tavsiye etmekte... ...tereddüt ediyorum.
    فأنا معارضة للتوصية للولاية بالسماح لها بالبقاء تحت رعايتكما
  • Size başka bir doktoru tavsiye etmekten mutluluk duyarım.
    و سيسعدني أن أرسلك إلى طبيب آخر
  • Bay Rahip Ferris, bir TV programı tavsiye etmek için uğramış.
    لقد مر الكاهن فيريس لينصحنا بمشاهدة برنامج تليفزيونى
  • Teftiş kuruluna, önümüzdeki altı ay boyunca da... ...burada kalmanı tavsiye etmekten başka çarem yok.
    أنا لا أرى أي خيارات سأوصي بك لتكوني تحت المراجعة بأنك تبقي هنا لستة شهورِ أخرى
  • Maalesef komisyona sizi alti ay daha burada tutmalarini tavsiye etmek zorundayim.
    ليس لي اختيار ولكن حسب توصية لوحة المراجعة هو أن تبقي هنا لستة أشهر اضافية
  • Geçen ay öldü, fakat ölüm bile onu yeni bir Internet sitesi killwithme.com'u tavsiye etmekten alıkoyamadı.
    ، توفي في الشهر الماضي لكن هذا لم يمنعه عن التوصية بعد موته