les exemples
  • Uyuşturucu baskını gördüm.
    شاهدت عملية قبض على مخدرات
  • Bir Lannister baskın ekibi gördük.
    لقد تمت رصد غارة مداهمة .(تخص آل (لانسيتر
  • Havadan baskın geldiğini görünce böyle davranırım.
    هذا ما يحدث عندما أجد خدعة هجومية قادمة
  • Evet, baskın sırasında onunla kaçtığını gördüm.
    نعم، رأيتها تغادر معه اثناء الاقتحام
  • Yeni kurallara göre baskın imkanını kaybettik. İçerideki adamları kim?
    نفقد عنصر المفاجئة؛ كل كتاب القواعد الجديد
  • Yollar mayın dolu. Sürekli baskın veriyorlar. Çocuklara göre değil.
    !!فالطريق مليء بالألغام والكمائن غير مناسب للأطفال تماماً
  • Jamie'nin evde öğretim sisteminde ahlak, standart sisteme göre daha baskındır.
    ، تعليم (جيمى) المنزلى يركز فيه على ما هو أخلاقى .أكثر من التركيز ، عما هو علميّ
  • Gidip Black Rock Koyu'ndaki baskını da kendi gözlerinle gör.
    اذهبا وانظرا هذه الغارَةَ ،(على مخبأ (بلاك روك .بأم عينيكما
  • Thomas gönderdiği habere göre, baskından bu yana hiç kimse ne kardeşimizi ne de sahte çocuğu görmemiş.
    يقول توماس أن لا أحد رأى شقيقنا أو البديل منذ الهجوم
  • Elimizdeki bilgilere göre Chris baskın olamaz, liderlik yapacak kapasitede de değil.
    لا , بناءا على مانعرف , (كريس) لن يكون القائد