New: Verb conjugations - all tenses, all adjective , plural forms; accusative, dative and genitive, optimized search with word stem.
ejemplos de texto
-
Hikayelerimi kimseye okutmam..أنا لم أجعل أحد يقرأ قصصى
-
Okutmanların sorunu bu..وتترك لك ثروتها الكاملة
-
Çocuklarımı okutma imkânım yok.ليس مقدرا لأبنائى التعليم
-
Okutmandı, sonradan doçentliğe terfi etti.هى كانت محاضر بالساعة ، ثم رقيت إلى أستاذ مشارك
-
Çalıştığı gemideki kaptana okutmaya götürdü.سيأخذنى إلى سفية الكابتن
-
Bana hiçbirini okutmadan yaktı onları.لقد حرقهم قبل تمكني من قراءة ايهم
-
Bunun bir okutman başvurusu olduğunu sanıyordum.آسفة، ظننت أن هذه المقابلة لتعليم الطلاب
-
- Ox! - Joe Kelly okutman olmayı nasıl başardı?(أوكس) - كَيفَ تمكن (كيلى) من أن - يصبح قارئ للكتاب المقدَّس؟
-
Bana sormadan senaryoyu ona okutmayı biliyorsun ama.لكنك عرفت نصحه دون استشارتي
-
Bana sormadan senaryoyu ona okutmayı biliyorsun ama.لا أعرف كيف أخبر (فينس) بهذا لكنك عرفت نصحه دون استشارتي