New: Verb conjugations - all tenses, all adjective , plural forms; accusative, dative and genitive, optimized search with word stem.
No exact translation found for
يبيض
Examples
-
Onunkiler de beyazlaşmadı.
لم يبيض شعر أمها
-
Silahı var ve para saçıyor.
.إنّه مسلّح ويبيّض المال
-
Horozlar yumurtlamazlar.
الديك لا يبيض يا عبيط
-
Sam, Carl'ın para kaçırdığını öğrendi.
إكتشف أن كارل كان يبيض الأموال.
-
Evet, söyledi... ...altın sıçmadan hemen önce.
نعم, قالت مباشرة قبل أن يبيض ذهبا
-
Bir atı yumurtlatabilir.
يمكنها أن تقنع حصاناً بأن يبيض
-
"Lester Coggins, parayı akladı."
هما ليستر كوغين الذي كان يبيض الأموال
-
Var olan yaşlandığında, tek bir yumurta bırakır ve ölür.
عندما يكبر حصان البحر يبيض بيضه واحده فقط ثم يموت
-
Bu nesiller boyunca bebek tozundan büyüyerek gelen bir toz.
هذا النوع من الغبار الذي يبيض أجيالاً من الغبار الصغير
-
20.000 kuzeylinin gerçekten altın sıçıyor mu diye bakmak için güneye gittiğini söyle.
عشرون ألف رجل يزحفون نحوه للتحقق أنه يبيض الذهب حقاً