No exact translation found for "مُتَصَورة"



Examples
  • Bu hoş görülemez! Resmen terbiyesizlik!
    لا يُحتمل، غير مُتصور
  • Hep bir imaj peşindeydi. Kendini başarılı bir dolandırıcı sanırdı.
    كان متصور أنه مخادعاً ذكيا
  • Şimdi de onu yok etmek için ellerinden geleni yapıyorlar.
    سيلاقون الام غير متصورة لجعله يختفي.
  • Yani bu fiziksel bir karışıklık doğuruyor
    من المتصور أن السمك تصبح مشوشه
  • Erkekler görsellik ister ve kadınlarda, bildiğin gibi akıllıdırlar.
    الرجال متصورون و النساء كما تعرف .. أذكياء
  • Tüm bunları planladı. Ama birazcık öngörülebilir.
    خطط الأمر كله، ولكنه متصور للغاية
  • Ordu adına poster çocuğu... Bir de muhafazakâr sağcılar adına.
    المُحافظ يمين علي متصور و حياته يعيش هكذا
  • Hep, Turk ve J.D. olarak bilindik. Üniversitede herkes, "Turk ve J.D. ne zaman geliyorlar?" derdi.
    أنا متصوره جوعاً و أريد ان اذهب لدورة المياه حيث ذلك سبب إنني اتلوَّي هكذا
  • Farz et ki bir ninjanın hayatı günlük gibi, değil mi?
    حَسناً، أنت متصور لرُؤية ماذا يحب الننجا في حياته اليوميةُ، صح؟
  • Olası tehlike karşısında gösterdiğim özverili cesaretim için övgü dolu sözler... ...hak ettiğimi sanıyordum.
    أظنّ أنني أستحقّ بعض المجد لشجاعتي الإيثاريّة، في مواجهة الخطر المتصوّر