No exact translation found for "فَتُوت"


Translate Turkish Arabic فَتُوت

Turkish
 
Arabic
extended Results

Examples
  • Dev kabadayılık yapıyor.
    يستعرض العملاق فتوته
  • Ama Surrey'deki çocukluğumu anlattığım konuşma. Biliyorum.
    - تلك فتوتُي في خطابِ سَري. - نعم، أَعْرفُ.
  • Yaptığı, gençliğimin mutlu karelerini bozmak değil aslında.
    إنّه لا يفسد صور عائلتنا" "السعيدة من مرحلة فتوّتي
  • Ve babam, yakın çocukluk arkadaşı... ...Bob'la saatlerce kırlarda koşardı.
    أَبّي يَرْكضُ حول الريف لساعاتِ. .. مَع صديقِ فتوتِه القَريبِ بوب.
  • Biliyor. Gençliğimin kartpostalı andıran mutlu imgelerini... ...yozlaştırmakla kalmıyor, onların ardındaki... ...çirkin gerçeği de ortaya çıkarıyor.
    إنّه يعلم، إنّه لا يفسد صور" "عائلتنا السعيدة من مرحلة فتوّتي
  • Surrey'deki çocukluğuyla ilgili güzel konuşma olduktan sonra.
    طالما أنا ما زِلتُ عِنْدي ذلك اللذيذِ الخطاب حول فتوتِي في سَري.
  • Bir daha çocukluğumun geçtiği Surrey'yı göremeyeceğim.
    لن يحدث مرة أخرى مطلقاً لزيَاْرَة ثانية المشهدِ فتوتِي في سَري.
  • Nigel ikinci bölümde Surrey'deki çocukluğuyla ilgili konuşuyor. “Alaca karanlık, fundaları hafifçe yalarken... ...okul arkadaşlarıyla bataklık ve çalılıklarda dolaşıyordu.”
    حول فتوتِه في سَري: "لِعْب مَع أصحابِ مدرستِه في الفيناتِ والغابات الصغيرةِ، عندما الغسق إستحمَّ الأسيجة تَحْبُّ a لهب هفّاف."
  • Cezaevinden çıkınca eski mahallesine. . . . . .dönen Sullivan, birkaç gün sonra. . . . . .ünlü avukat ve kazanova James Frazier'ı kaçırdı.
    من الواضح أن سوليفان عاد مباشرة إلى مزار فتوته. . . . . . بعد إطلاقه وكان هنا بضعة أيام. . . . . . قَبل أَن إختطف جيمس فرايزر، المحامي والمستهتر البارز