extended Results

• yabani
  بَرِّىٌّ
  more ...
• yontma
  بَرْىٌ
  more ...
• sivriltmek (v.)
  برى
  more ...
• karasal (adj.)
  بري
  more ...
• yabancıl
  بَرِّىٌّ
  more ...
• yabanıl
  بَرِّىٌّ
  more ...
• yontmak
  بَرِى {[ِ بَرْيًا]}
  more ...
• yontulmak
  بُرِىَ {[َ بُرْيًا]}
  more ...

Examples

• Ginjo yarışmak istiyor.
  جاينجو) يرغب بالتباري)
• Yarış için benim gibi kılık değişmiş.
  إنه متنكّر مثلى، ليتمكن من التبارى
• Belki buna hazır değildi,... ...ya da belki de şaşırdı ve nasıl... ...tepki vereceğini bilemedi.
  أتريد التباري على البداية؟ - يمكنكَ البدء -
• Ryan, Filkins ile rap yaptı.
  لقد تبارى (راين) مع (فلينيكز) في الراب
• - Ödül için yarışabilir miyim?. - Elbette, ama yen olarak öderim.
  هل يمكنني التباري؟ - بالتأكيد، لكن ستتقاضى بالين -
• Adınız okunduğunda, lütfen öne çıkıp eşinizi bulun.
  عندما يتم إستدعائك ، يُرجى التوجه .للتباري
• - Kura atışı yapmak ister misin? - Önce sen atabilirsin.
  أتريد التباري على البداية؟ - يمكنكَ البدء -
• Yani, Terry Marsh'a olan sadakatimle... ...rekabet etmek isteyen birisi varsa... ...adil bir müsabakaya girmiş olmaz.
  (أيّ أحدّ يريد التباريّ معيّ، على وفائي تجاه (تيري مارش .لن يكون تباريًّ عادلاً
• Yani sıcaklık çok iyi ama bir cereyan yok.
  أقصد , درجة الحرارة جيدة لكن ليس هناك تبار هوائي
• Lonnie'nin kızı bir maç daha kazanırsa... ...Sally'nin dövüşçüsü ile Joey Adagio'nun ünvan maçı yapmasına razı olabilir.
  يضيف فوزاً جديداً فى بطاقته لونى سيجعل لاعبة سالى فى الوزن الخفيف تبارى جوليا على اللقب