No exact translation found for "أَعْوَرِيٌّ"



Examples
  • Alın. Dışarı çıkın.
    الأعور الدجال
  • Politikacı Caecus.
    "السياسي أعور"
  • Tek gözlü manyak arkadaşını öldürdü.
    الأعور قتل صديقتكِ للتوّ
  • Kapa çeneni, seni tek gözlü piç.
    إخرس، أيها الوضيع الأعور
  • Bullseye. Buraya gel, seni tüy torbası.
    ايها الاعور تعال
  • Tamam, körbağırsağı yırttın.
    .حسنا, لقد مزقتي الأعور
  • Tek gözlü yılanı kırbaçladım.
    ،سلخت الثعبان الأعور
  • Fakat işte karşındayım, ...Cecil'in ve halkımın sayesinde.
    ...بسبب الأعوريات, بلدي العوام.
  • Kahretsin ki, O tek gözlü aşağılık herifi çok özlüyorum.
    اللعنه, أفتقد هذا الأعور اللعين
  • Tek gözlü, çelik dişli serserinin teki.
    أعور , أسنانه حديدية , و مُشرد