related Results

• nazar (n.)
  نظرة
  more ...
• bakmak
  نَظْرَة
  more ...
• perspektif (n.)
  نظرة
  more ...
• dikiz (n.)
  نظرة
  more ...
• maket (n.)
  نظرة
  more ...
• döküm (n.)
  نظرة
  more ...
• göz (n.)
  نظرة
  more ...
• bakış (n.)
  نظرة
  more ...
• sentez (n.)
  نظرة عامة
  more ...
• sentez (n.)
  نظرة عـامة
  more ...
• dikiz
  نَظَرَة مُخْتَلِسَة
  more ...
• dikizlemek
  نَظَرَة مُخْتلِسَة
  more ...
• göz atmak
  إلقاء النَّظْرَةِ
  more ...
• kuşbakışı
  نَظْرَة الطَّائِر
  more ...

Examples

• - Geniş açı hakkında mı?
  بشأن النظرة الشاملة؟
• Güzel. Bu sadece özet.
  جيد, تلك فقط نظرة شاملة
• Ayakkabıyı göster. İşte böyle, güzel.
  دعوا الجمهور يلقي نظرة شاملة على الحذاء
• Geçmişte olduğu gibi yüzyılları aşan bir genellemeyle biten.
  ثم منتهيا بإلقاء نظرة شاملة حول القرون الماضية
• Çok geniş bir şehir manzaraları var ayrıca işe yürüyerek gidebilirim.
  .لديهم وجهات النظر الشاملة للمدينة .بإمكاني الذهاب سيراً للعمل
• Chanel devrimi... ...kadınlara hem gündüz hem de gece için bütün bir görünüm verdi.
  "ثورة "شانيل.. تعطي المرأة نظرة شاملة.. للنهار والليل
• Ona dokunmayı kes, Brain, Burda bir bakış açısı yaratıyorum.
  توقف عن لمسـه , ( برايـن ) , فأنـا ألقي نظرة شاملـة عليـه هنـا
• Hiç büyük planlık biri olmadın. Değil mi John?
  .إنّكَ لا تنظر أبدًا للأمور نظرةً شاملة صحيح يا (جون)؟
• Dinle, bir an durup düşün, ve bunun ne için olduğunu gör.
  انصت قم بالتفكير ملياً وانظر إلى الأمر نظرة شاملة
• Siz tüm makul çözümleri üretmişsiniz gibi gözüküyor.
  لا , يبدو أنكم نظرتم نظرة شاملـة تجـاه جميع خيـارات النجـاة المتاحـة