Examples
  • Denetlemek için buradayım.
    فقط هنا للتَأْكيد everythings إلى المعدلِ. النجاح الباهر.
  • Denetlemek için buradayım.
    أنا هنا للتحقق أن كلّ شيء على المعدل، ياه
  • Ki bazılarını denetlemekle sorumluyum.
    لقد أرادة مساعدتي، كما تعلم من إمرأة لإمرأة
  • Denetlemekten memnun olurum.
    سأكون مسروراً بالفحص
  • Oylamayı denetlemekle görevliyim.
    أنا أشرف على الأقتراع الرسمي
  • "hız testlerini denetlemek için kullanılır.
    للإستعمال تحت إشراف تجارب السرعة
  • Biz sadece denetlemek için buradayız.
    نحن هنا من أجل الإشراف فقط
  • Giller'in çalışmalarını denetlemek için geliyor.
    .إنه آتى لرؤية ما توصل اليه (جيلر) بنفسه
  • Komuta değişimini şahsen denetlemek istedi.
    أراد أن يشرف شخصياً على التغيير بمجلس القيادة
  • Senato hesaplarınızı denetlemek için görevlendirildi.
    المجلس كلفنا للقيام بالتدقيق في حساباتك