Examples
  • Sınırı geçmek çok tehlikeli.
    عبور الحدود خطر للغاية
  • Sınırı geçmek için 2.000 $ gerek.
    ستكلفك 2000 دولار لعبور الحدود
  • Arkadaşlık sınırına geçmek üzeresin. - Ne?
    انت في خطر الوقوع في علاقة صداقة حميمة فقط
  • Bu sınırları geçmekle ilgili değildir.
    "...علينا ألا نتخطى تلكَ الحدود"
  • Sınırı geçmek için izin istiyorum.
    الإذن لإجتياز الحد؟
  • Sınırı geçmek çocuk oyuncağı değil.
    عبور الحدود صفقة كبيرة
  • Sınırı geçmekte çok geç kaldık.
    لقد فوتنا ساعة الاغلاق
  • Eğer cehennemin sınırını geçmek istiyorsak...
    لكن إذا أردنا العبور إلى الجحيم...
  • Sınırı geçmek için havanın kararmasını bekleyeceğim
    سأنتظر حلول الليل لعبور الحدود - !حسناً -
  • Tuo Tuo sınırı geçmek için önce
    عن طريق "تيو تيو" سنعرف الوجهه