Examples
  • Sağ ol, sağ ol Yapmak zorunda değildin
    أنا مايكل, كنت أعمل في المهام السرية...وهذه فيونا
  • Sizden tekrar sağ taraftan keşif yapmak için izin istiyorum.
    أطلب رخصة ثانية لدورية إستطلاع حول اليمين .
  • Hurley, yardımın için sağ ol... ...ama yapmak zorunda değilsin.
    "هيرلي"، أقدر مساعدتك، لكنك لست مضطراً...
  • Sağ ol, Kandi. Gerçekten yapmak istediğinin bu olduğuna emin misin?
    .(شكراً لكِ يا (كاندي - أواثق من أن هذا ما تود فعله؟ -
  • Sizinle geçiş yapmak vermedi sağ eliniz. Dava kapanmıştır.
    انت لم تقم بالمبادلة مع يدك اليمنى .. حـــُــلــّـت القضيّــة !!
  • Evet! Bir daha yapmak isterdim. Sağ salim kurtulduğumuza göre.
    ,أجل. لا أمانع أن نفعل هذا مرة أخرى ما دمنا قد عرفنا أن بإستطاعتنا النجاة في النهاية
  • - Gerek yok. Bu işi yalnız... ...yapmak istiyorum. Sağ ol.
    لا، لا، الذي بخير. أنا أُفضّلُ أَنْ أعْمَلُ هو في خاصِّ. شكراً لكم.
  • Ticarethane olarak rekabetten sağ çıkmak istiyorsan bunu yapmak zorundasın.
    لايمكنني المنافسة كـ رجل أعمال بدون امتلاك بوفيه
  • Gerçek veya hayali olsun, birine daima en fazla menfaati,... ...düşmanla işbirliği yapmak sağlar.
    دائماً ما يكون فى مصلحة شخص ما رفع قدر العدو سواء كان حقيقى أو تخيلى
  • Sol mu sağ mı? Bunu yapmak zorunda değilsiniz. Kimseye sizin varlığınızdantek kelime etmeyeceğim.
    أرجوك لا تفعل هذا ، أقسم بأنني لن اخبر إحداً عن أي شيئ