Examples
  • Boş çıkan umutlar? İncinen hisler?
    آمال متقطّعة؟ مشاعر جريحة؟
  • Tabii June'un bir odası boşa çıkana kadar.
    الا اذا كان لدى جون غرفه اضافيه.
  • Tabii June'un bir odası boşa çıkana kadar.
    ما لم تكن (جون) تمتلك غرفة إضافية
  • - Hepsini tuttum. ...boşa çıkan onca umutlar.
    لي وله
  • Can sıkıcı, genellikle boşa çıkan araştırmalarında yardım edebilecek sonarları var.
    البحث فى اعماق المياه سيكون عمل غواصة صغيرة
  • Boşa çıkan bir korku, çok fazla zaman kaybı.
    مذعور بلا سبب ووقت كثير ضائع
  • Boşa çıkan bölgenin kontrolü için böceklerin peşine bakalım kim düşecek.
    بإنتظار من يعيد شمل المجموعة بمأن عصابته متعطشة للمخدرات
  • Bu boş mideden çıkan gaz.
    . كان هذا تجشؤ معدة فارغة
  • Çünkü polis olarak göreve başladığımda ucu boş çıkan... ...ihbar telefonları açan kahinlerle çok zaman harcadım.
    مساعدي يفحصون جميع الرجال المغتصبين ,وسرقة المنازل ماذا بشأن الوالدان؟ هل فكروا في شخص محدد؟
  • Son umutta boşa çıkana kadar kızımın tedavisi için elimden geleni yapacağım.
    لايهم العدد، طالما هناك فرصة لها ولو ضئيلة لتستطيع أن ترى أو تسمع