Examples
  • Birazcık cesaretlendirmek işe yarar.
    .سنحتاج القليل من التشجيع - .بالتأكيد -
  • Onu cesaretlendirmek içindi.
    أردت أن أشجعه
  • Tek yaptığın onu cesaretlendirmek.
    كل ما تفعلينه هو تشجيعه
  • İnsanları cesaretlendirmek gerektiğinden.
    عندما يكون من المهم رفع معنويات الناس
  • Böyle bir davranışı cesaretlendirmek istemiyorum.
    انا لا اريد ان اشجع ذلك التصرف
  • P*çleri cesaretlendirmek istemediğini söyledi.
    قال أنه لم يرد تشجيع اللقطاء
  • Onu cesaretlendirmek iştahını geri kazandırmaz.
    خُذها الى معرض كامبيغ
  • Onu cesaretlendirmek iştahını geri kazandırmaz.
    تشجيعُها لن يعيد شهيّتها
  • İnsanları cesaretlendirmek de çok önemlidir.
    ورفع معنويات الناس والذي هو أمر مهم
  • Beni cesaretlendirmek istediğin zaman sakın çekinme.
    إذا أردت إعطائي في أيّ وقت .بعض التشجيع، فلا تتردد