Examples
  • Dışlanmış çocuk...
    .أصبح الطفل منبوذاً
  • Sayende dışlanmış.
    منبوذ نوعاً ما، والفضل لك
  • Çocuk dışlanmış.
    إنه منعزل
  • O dışlanmış.
    إنه منعزل
  • Çok dışlanmış.
    .بعيد بالخارج
  • Onu dışlama.
    لا تصدها
  • Dışlanmış durumdasın.
    .أنت منبوذ ،وتعيش في المستشفى
  • Zarar görmüş, yalnız... ...dışlanmış.
    ،مدمّرون ومنعزلون ومتقوقعون على أنفسكم
  • Toplumdan dışlanmış biri olacaksınız.
    ستصبحين منبوذة
  • Ben dışlanmış hissetmeye başlıyorum.
    لقد بدأت أشعر انني خارج هذا .