Examples
  • Tıkandım ve tıkanmaktan hoşlanmıyorum.
    لقد حوصرت وأنا لا أحب أن أحاصر
  • İnternet üstünden yapılan yayınlar tıkanmak üzere.
    .الانترنت مختنق ببثّ المقاطع المرئيّة
  • Hastaların dirsek kemiğini kıçından ayırt edemediği düşünülürse... ...adamın boğulmakla tıkanmak arasındaki farkı bileceğini hiç sanmam.
    نظراً لأن معظم المرضى لا يفرقون بين الزند و فتحة الشرج أظن هذا الرجل أيضاً لا يعرف الفارق بين الاختناق و انسداد الحلق