ظَهَرَ {[ظُهْوراً]}
أمثلة
  • Ortaya çıkarmak mı?
    اكتشاف ؟
  • Soruyu ortaya çıkarmak içinse?
    ماذا لو أنه يكشف عن السؤال أيضا؟
  • Onu ortaya çıkarmak.
    .أن نقتلهم جميعاً
  • Zenginliğimi ortaya çıkarmak üzereyim.
    أنا سأصبح غنية مجددا
  • Tamponumu ortaya çıkarmak üzereyim.
    .سأحصل على سداداتي القطنية
  • Seni ortaya çıkarmak istiyor.
    سوف يبلغ عنكِ
  • Bunarı ortaya çıkarmak ister misin?
    أما زلت مصرة على فضح أمرهم؟
  • Bunları ortaya çıkarmak ister misin?
    أما زلت مصرة على فضح أمرهم؟
  • Yeteneğini ortaya çıkarmak için çalışmalısın.
    إعلان سريع، لقد أردت أن أخبركم فقط
  • Kimliğini ortaya çıkarmak isteyecek birileri?
    اي احد يرغب في فضح هويتها؟