أمثلة
  • Ailesi nüfuzlu ve güçlü.
    عائلتها لها علاقات جيدة وقوية
  • Ülkesinde nüfuzlu biriymiş.
    لديه بعض السلطة ... فى بلاده
  • Nüfuzlu arkadaşları var.
    لديه أصدقاء أقوياء
  • Nüfuzlu dostlarınız var.
    لديك أصدقاء أصحاب نفوذ قوى
  • Nüfuzlu birkaç adam tanıyorum.
    المعارف شيى ضرورى
  • Babam nüfuzlu bir işadamıydı.
    أبى كان رجل أعمال هام للغاية
  • Genç, ama nüfuzlu biri.
    لا تدع عمره يخدعك، هو صغير لكن قوي جدا
  • Ünlü, zengin, nüfuzlu.
    مشاهير، أثرياء و ذوى نفوذ
  • Nüfuzlu bir kimse bulmalıyız.
    .(نحنُ بحاجةِ الى (بيجي
  • Nüfuzlu bir kimse bulmalıyız.
    .عثرتُ على عود البرق