أمثلة
  • Araştırıcı... ...toparlayıcı ve iğneleyici.
    أجريــت بحوثــاً العــديـد مـن الوخزات
  • Gerçekten araştırıcı gazetecilik mi yaptın?
    هل أجريتي تحقيقات صحفية بالفعل؟
  • Araştırıcı beyin, değil mi? Bu... bu...
    التحقيق في الدماغ ، innit. فمن الحمم... الحمم... lavatorial.
  • Kuşkucu, araştırıcı, yoksa zorlayıcı bir hava mı?
    التدخل فى شئون الغير، التَطفُّلُْ؟
  • Kendisinin bu davada araştırıcı adamım olduğunu savcı da biliyor.
    الإدعاء يعرف أن "جود - مان" هو محققى الخاص فى هذه القضية
  • - Özenli bir araştırıcı olmasın. - Ya da hafızasını kaybediyor.
    لأنه باحث دؤوب؟ - أو أنه يفقد ذاكرته -
  • - Araştırıcı olan mı? Kitabın yazarı mı? Kitabın değil, ders kitabının yazarı.
    الذي ألف ذلك الكتاب؟ - ليس أي كتاب -
  • Fakat hiç bir şey esaslı bir araştırıcı yönteminin memnuniyetini alt edemez.
    ولكن لا شيء يتفوق على الارتياح لعملية التحقيق شامل!
  • Sizi hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm ama... ben bir numaralı araştırıcıyım.
    حسناً ، انا اسف سوف اخيب املكم لكن من المصادفه انى كنت باحث جيد